Gazi Osman Paşa (
1832,
Tokat -
1900),
93 Harbi'nde 145 günlük
Plevne Savunmasını komuta etmiş ve direnişiyle askerlik tarihine geçmiş, türkülere konu olmuş, müdafaa hattı stratejileriyle esir bulunduğu dönemde
Rus çarından bile saygı görmüş, dönemin tüm komutanları tarafından örnek alınan ünlü bir
Türk komutanıdır.
1832'de,
Tokat'ta, Yağcıoğulları ailesinin bir bireyi olarak dünyaya geldi.
Beşiktaş’taki Askerî Rüşdiyede ve Kuleli Askerî İdâdîsinde (lisesinde) okudu.
Harbiye’yi yirmi yaşında ikincilikle bitirdi. Harp Akademisine girdi.
Kırım Savaşı'nın çıkması üzerine
Tuna cephesine gönderildi. Burada dört yıl kalarak,
teğmenliğe yükseldi. Savaşın sonunda ise
yüzbaşı oldu.
Genelkurmay Başkanlığında çalıştıgı zamanlarda
Osmanlı Devleti' nin nüfus sayımı ile kadastro usulünde haritasının çizilmesi kararlaştırıldıgından,
Bursa ilinden başlanması üzerine bu göreve askeri temsilci olarak tayin edildi.
1861'da Teselya’da, Yenişehir’de ve Cebel-i Lübnan’da görev aldı.
Girit isyanları nın başlaması üzerine Girit’e tayin edildi.
1866’da Girit’teki çalışmalarından dolayı Serdar-ı ekrem Ömer Paşa'nın takdirini kazanarak
Miralay (
albay) oldu.
Yemen’e gönderildi. Arkasından
Paşa rütbesiyle Rumeli’de bulunan Beşinci Ordu Manastır Fırka (tümen) Kumandanlığına tayin edildi (
1875). Buradaki çalışmalarından dolayı birinci
ferik (
korgeneral) oldu.
27 Haziran 1876 yılında
Sırbistan'ın,
Osmanlı Devleti'ne ultimatom vermesi sebebiyle, Osman Paşa
Vidin komutanlığına getirildi.
Sırp İsyanları başlayınca emrindeki birliklerle İzver tepelerini ve Zayçar kasabasını zaptetti ve bu nedenle Sırp ordusu çekilmek zorunda kaldı. Osman Paşa'nın hedefi
Belgrad'ı almaktı ancak
Serasker den izin verilmedi, zira şartlar uygun değildi. Sırp ordusunu yendi ve
müşir (
mareşal) oldu (
1876). Gazi Osman Paşa'yı bütün dünyaya tanıtan,
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'ndaki savunma ve kahramanlıklarıdır.
1900’de 68 yaşında vefat etmiş. Türbesini, onu çok seven Sultan
II. Abdülhamit yaptırmıştır.
Fatih Camii avlusuna gömülmüştür.