İsyana aşeriyor yüreğim bu gece...
Yaşananlara, yaptıklarına, acıttıklarına, kanattıklarına yanıyor.
İsyana aşeriyor dilim bu gece...
Susuşlara, bitişlere, var olamayışlara çığlık atıyor.
İsyana aşeriyor gözlerim bu gece...
Dökülen yaşlarına, göremediği mutluluk tablolarına, gidişlere, yol ayrımlarına ağlıyor.
Biraz daha büyüdüm bu gece...
Yüzüme her gülenin dost olmadığını bir kez daha anladım.
Çok radikal kararlar aldım mesela. Teoride olan düşüncelerimi pratiğe geçirmeye karar verdim.
Yanlı taraflarımı attım bu gece...
Senin bana hiç olamadığın kadar öznel olup geldim yanına.
Sahte sözlerden etkilenmeden aldım seni sol yanıma.
Kendi dünyamı tanıdım bu gece...
Sen olmayınca yıkılacak kadar küçük olmadığını anladım. Sen olmasanda sevdamı yaşatabileceğimi anladım.
Senin yaptığın gibi başkalarıyla değil, kendimle paylaşarak yaşar bu sevda. Dilimde değil, yüreğimde yaşar.
Ulu orta her yerde paylaşacak kadar onursuz olmadı benim sevdam. Bu kadar düşmedi yerlere...
Milletin ağzına sakız olacak kadar alçalmadı. Tanığımı sandığım insanların ütopyaları ile kirlenmedi.
Senin yaptığını yapmadım mesela...
Sevdiğime laf söylettirmedim.
Sende hiç var olamayan bende ise yok olamayan "biz" i harcatmadım bozuk para niyetine.
Korudum, kolladım aşkı.
Kadrim, kıymetim bilinmedi diye pes etmedim.
Sonuna kadar savaştım.
Var olduğunu sandığım "biz" i kurtarmak adına engin denizlerde kulaç attım.
Boş yere çırpındı yüreğim, yok yere tuttu nefesini...
Benim susmayan kalemim, seninse boş konuşan dilin en
mutsuzundan bir son yazmış bile bizim için.
Şimdi nokta koymak düşer bize...
Hadi! İndim ben sahneden... Çektim elimi ayağımı...
Noktayı sen koy, perdeyi sen çek de yine alkışlasınlar seni...!