Sustuğum anda ayaz asılan benim soğuk yalnızlığımdır...
Ve senin terkedilmişliğin aslında beni terketmekten duyduğum hüzündür...
Sen sanıyor musun ki her zaman terkedilen yalnız kalır?
Ve tüm dünya kimin umurunda söylesene sen olmadıktan sonra?
En son gözlerindeki ışıklara benzemiş ayparçasıydın. Şimdi güneş bile soğuk kalıyor varlığın karşısında.
Ellerimi tut. Ne olur üşüme.
Ben sustuğumda nefes al benim için.
Sessizliğin içinde yol alırken düşün.
Seni ne çok hayal ettim ben.
Kuşlar, arabalar, evren sessiz ağlıyor... Bensiz sensizliğe ne çok hayal ettim ben.
Ve ben gittiğimden beri bu şehirde en çok senin yokluğun hissediliyor.
En bilinmez kuyulardan seslendiğin kelimelerinde ruhumda yankılanıyorsun. Başkasının duymuyor olması kimin umurunda! Ben senin varlığın için nefes alıyorum. Ben yoksam sen var olmam için nefes almalısın.
Çünkü ben hâlâ senin için yazıyorum.
Ve aslında benim gidişim senin yoksulluğundur, iliklerime kadar çektiğim.
Ve inanıyorum ki terkeden de edilen kadar yalnız kalır...
Küsmesin kelimelerin... kızmasın bana
n'olur
ben yeterince kızıyorum, yoksulluğuma...